17 Nisan 2006

YAŞLANDIĞIM OKULLARIM


"İçinde olunan anı farkedemez insan genellikle, ya geçmişe ya da geleceğe odaklanmıştır düşünceler. O yüzden değerlendirmeler yapılırken yaşanılmış olanlara hakları tek tek verilir zamanı geldiğinde, yaşanılacaklar uzun bir müddet beklemeye mahkumdur."


İlkokul, ortaokul ve liseyi bitireli çok oldu ama o zamanlarda bambaşka hissettiren, çokça acıtan, birazcık neşelendiren, yaşamımın-şimdiye kadar-aslında en rahat ve aslında en sıkıntılı demlerinin muhasebesini şimdi yapıyorum. Çok mu geciktim bilançoya oturmak için bilmiyorum ama en azından "geç olsun, güç olmasın" deyip tartıyorum herkesi, her şeyi, aklımın bir ucundaki ölçme değerlendirme kriterleri ve birimleri sadece bana ait olan bir hesap cetveli ile.
Aklıma ilk gelen tabii ki yaşlandığım okullarım.

İLKOKUL (YAŞ ARALIĞI 7-11):

Gittiğim ilkokul herkes tarafından fikir birliği edilmişçesine Ordu ilinin en kötü, en berbat eğitim veren eğitim yuvası olarak nitelendirilirdi o zamanlarda. Ailem eve daha yakın diye beni bu güzide eğitim yuvasına göndermişti. Böylelikle tıpkı benden 8 yaş büyük abime yaptıkları iyiliği bana da yapmışlardı ve ulaşım sıkıntısı yaşamamı engellemişlerdi. İşin komik yanı ise Ordu'nun en iyi eğitim verdiği yine herkes tarafından fikir birliği edilmişçesine test edilip onaylanmış ilkokulu, benim müdavimi olduğum "güzide" okuldan iki sokak arkada idi.

Kara mizahla başlayan eğitim hayatımın ilk yılını geride bıraktığımda okuma yazma dahi bilmiyordum. Kuzenlerimin kopardıkları takvim yapraklarının arkasındaki bin bir çeşit bilmece bildirmece, fıkra ve bir sürü dünya dolusu yazıyı şevkle ve azimle okumalarını içimde buruk bir hisle izler, ardından bana da okutmaya kalkmasınlar diye olay mahallini koşarak terk ederdim. Çok değerli ilkokul hocam bir veli toplantısında babama "Çocuğunuz beni çok şaşırttı, çok başarısız, oysaki çok zeki görünüyor" diye bir lakırdı ettiğinde babamın verdiği "muğlak ötesi" cevap çok enteresandır: "Göreceksiniz, bu çocuk sizi daha çok şaşırtacak".

Babamın dediği çıktı(?), 2.sınıfla birlikte bir haltlar yedim, önce okumayı yazmayı söktüm, sonra zekamın yansımalarından bir demet -çelenk mi desem- sundum 5 sene boyunca 3 değişik ilkokul hocama. İlkokulu birincilik titri ile bitirdim. O zamanlarda ilkokulu bitiren genç beyinler Anadolu liselerinde okuma hayali kurarlardı. Malumunuz, Anadolu Liseleri yabancı dilde eğitim yapan devlet liselerinin öncüsüdür. Şimdikinden farklı olarak 8 yıllık zorunlu eğitim getirilmeden önce Anadolu Liseleri sınavlarına ilkokuldan sonra girerdi öğrenciler. 10 yaşındaki çocuklara ömrünün ilk yıllarında sınav stresi öğretilirdi böylelikle. Ben de girdim o sınava …

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popular Posts